Perşembe, Ocak 23

O'na bugün ne kadar şımarık olduğumuzu söyledim. anladı mı bilmiyorum.
Bugün O'nu yazmak istedim, anladınız mı bilmiyorum. 
Gerçek serserilerin ölmeyeceğini galiba bir tek ben biliyorum ve yapamıyorum.
Bazen birini seviyorum ve o andan itibaren O'nun dışındaki herkesten nefret ediyorum.
Sevmeyi nefretle tanımlıyorum.
Biliyorsunuz, anlam takıntım var benim.

Evet, sevmek O'nun dışındaki herkesten nefret etmektir diyebiliriz.
küçücük bir şaka gibi başladı oyunumuz. sonra tüm şakaları topladık ve gülmek yerine ağlamayı seçtik. bazen bütün soruların cevabı "bilmiyorum ki" oldu. bazen bütün korkularımızın cevabı "beni ne zaman kendinize benzettiniz" idi...

kendinden beklenildiği gibi davranmaya çalışanların ülkesindeyiz. kim sağcı kim solcu, kim kürt kim arap, en türk hangisi sorularıyla geçiştirdik olmak istediğimiz şeyi.

şimdi beni bıraksalar, sadece kollarında aksam o hayat denilen mecburiyete. kimse olmasam. hani ne kürt ne arap, ne avukat ne dilenci, ne yazar ne okur...

belki ölememeye tahammül edebilmemi sağlayan tek şey hala şaşırabiliyor olmamdır, belki de senin tıpatıp aynını yıllar sonra yeniden bulmamdır. ben uyumadan uyuma dediğimde hakikaten ben uyumadan uyumayan biri daha varmış yeryüzünde. senin de haberin olsun istedim.

Çarşamba, Ocak 15

kullarıyla dalga geçtiğim için tanrı beni cezalandırıyor. oysa ben, o benimle dalga geçiyor diye ona hiç kızmıyorum.