bugün niye elim ayağıma dolaştı ki benim? o kapıdan çıkanın sen olduğunu algılamam ne kadar sürdü ve aptal aptal bakarken suratına aklımdan ne geçti? hani o neredeyse 7/24 beraber geçen bir ay mı? yaşarken su gibi geçen, hatırlarken gecelerce ve bugün yüzüne bakarken birkaç saniye süren bir ay mı? defalarca beraber çıktığımız yokuş mu? sıcaktan ve terlemekten şikayet ettiğimiz geceler mi?
peki ya karşında otururken konuşamadığımı fark ettin mi? yüzüne bakarken kızardığımı? ellerim de titredi ama zaten benim ellerim hep titrer, di mi...
seni bir daha göreceğimi düşünmüyordum. ama zaten ben seni görünce bu hale geleceğimi de bilmiyordum.
ama ben ne zaman birlikte gittiğimiz yerlerin önünden geçsem, başımı uzatıp orada mısın diye bakıyordum, hatta oralara gidip seni bekliyordum; senin İstanbul'da bile olmadığını bilmeme rağmen. yine de seni görünce bu hale geleceğimi bilmiyordum.
beni sevme, beni sevmen sıkıcı olur, dedin diye seni sevmiyorum. ama aslında hiç de sıkıcı değil, bunu da sen bilmiyorsun.
ama zaten ben seni sevmiyorum. çünkü cümlelerimi birbirine "ama"yla bağlıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder