Salı, Ekim 2

bak yine gün döndü, sabaha yol alıyor zaman. ve ben yine yalnız olacağımı bildiğim o yatağa gitmemek için uyumamakta ısrar ediyorum; kirli bir koltuk üzerinde kıvrılıp oturmak suretiyle. ve bazen neyi nerde söylemem gerektiğini karıştırıyorum. resmi münasebetlerime gevşek davranıp sana muhterem diyorum. çünkü kılıksızın tekiyim severken ya da isterken. ve bak gördün işte çoğu zaman sevmekle istemeyi de karıştırıyorum. zaten ya kararsız kalırım ya da karıştırırım olması gerekeni. yine de bu benim suçum değil, çünkü yaşamak tecrübe işi değil. ve ne hikmetse bana bir şeyler öğretmeyi başaramadılar, alfabeden ve çarpım tablosundan başka... olur olmaz zamanlarda gülüyorum ya da herkes konuşmamı beklerken ben sadece önüme bakıyorum. çaresizliği tüm çözümlerime rağmen çok şiddetli yaşıyorum ve biliyor musun ben aslında çok yerine pek ve tamam yerine peki demekten hoşlanıyorum. sonra da gelip burda arsız arsız hep ve sadece kendimden bahsediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder