ilaçlar içilip ışıklar söndükten sonra yataktan kalkıp bir sigara yakmakla başlıyordu her şey.
bu gece yine en büyük kavgalarımızdan birini yaşadık. acı çekmeyi kutsayan iki kadının kavgası. tüm zayıflıklarını, o uzatmalı yalnızlıklarını, seçimlerinin saçmalığını hiç acımadan birbirlerinin yüzüne vuran iki kadın.
nasıl da küfürbazlar, nasıl da öfkeli. hiç eyvallahları yok. kavganın sonunda iki enkaz bırakıp arkalarını dönüp uyumaya gidecek kadar da umursamazlar ayrıca.
-sen tam bir salaksın! insanlara her şey yolunda mesajı verecek kendine döndüğünde bildiğini okuyacaksın. diyordu biri.
diğeri,
-onlara katlanamıyorum onlara katlanabilmek için rol yapmaya hiç katlanamıyorum. diyordu.
-peki öyleyse. anlat her şeyi onlara ve dalga geçsinler seninle. deli desinler, hasta desinler. zavallı desinler!
-asıl sen zavallısın, yalnızlığına katlanamıyorsun ve bunun kendi seçimin olduğuna kendini ikna etmeye çalışıyorsun.
-belki de haklısın. yorgunum çok.
yine nihilizmin yıkıcı karakterine büründüm. ev arkadaşımı kovdum. sevgilimi tersledim. herkesi uzaklaştırmaya çalışıyorum kendimden.
-ara ara nihilizmin kara gölgesi gelir ve ezer geçer Deniz. bu hep olacak. her zaman. sadece yakın çevren değil bazen herkes anlamsız gelir. boş boş dolaşırsın sokaklarda. konuşmadan anlaşmaya çalışırsın herkesle. sana ilgiyle bakan gözlere bile acırsın.
-ne yapmak lazım böyle olduğunda?
-o halimizi sevmekten başka çare yok.
-peki ama insanlara yazık değil mi?
-ben nihilizmin her kara bulutlu mevsim zamanlarında düşünsel bir evrim yaşadığıma inanırım içimde.
-iyi de nihilizmi bilmeyenlere bunu nasıl anlatacağım?
-anlatmaya çalıştıkça sıkılırsın. hem anlatmaktan vazgeç artık.
-onlar anlamazsa ben boğuluyorum. sürekli rol yapmak yoruyor. sonra da patlıyorum işte. yıkıyorum herkesi ve her şeyi. beni heyecanlandıran şeyler insanları heyecanlandırmıyor, onları heyecanlandıranlar da beni.. benim bunaltılarımı anlamıyorlar. ben de normal insan sıkıntısı gibi anlatıyorum onlara. o zaman da haksızlık oluyor...
Kavgalarınızı kendim gibi seviyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder