sadece sarhoşken yazabilmek ya da sadece mutsuzken, kendime haksızlık. kızgınken de yazabilmeli, mutluyken de ya da ortada hiçbir şey yokken öylesine otururken de. oysa onun asıl mutsuzluğu öylece oturmaktı. yanından hiç ayrılmak istemediği kimsesi yoktu.
her zaman çok açık oldu. belki fazla açık. yoldan geçen herhangi birini çevirip sorsaydınız Deniz'in ne derdi var diye, mutlaka bilirlerdi Deniz kim ve derdi neydi.
saklanabilmek için saçıyordu elindekileri, elleri boş olanlara.
küstahlığı övüyor, insanların aptal olduğunu söylüyordu. ne kadar ölü varsa gidip onlara sarılıyordu.
çok konuşuyordu oysa insanlar düşünce okuyamıyorlardı ve o bunun farkında değildi. en büyük salaklığı anlaşılmayı beklemekti ve hala sigarayı söndürmeyi beceremiyordu. yanan izmarit kokusuna bağımlıydı belki de.
belki de sönmeden yanmayı özlüyordu ve her izmaritte biraz daha kül oluyordu.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil