yok ben anlamıyorum, anlamayacağım da. yahu Van'da deprem oluyor, senin bakanların, yetkililerin ıvırın zıvırın gidiyor. göstermelik açıklamalar yapıyor, hükümet olarak -pardon devlet olarak- buradayız işte görüntüsü veriliyor. halkın ve belediyenin topladığı yardımlar iç ediliyor. kızılay elindeki çadırları dağıtmıyor, uluslararası yardımlar kabul edilmiyor. kendi potansiyelimizi görmek istedik diye açıklanıyor bunun sebebi. işte ne bileyim, depremzedelere gaz bombalarıyla, jopla, biber gazıyla müdahale ediliyor. sonra o insanlar provokatör oluyor. yetmiyor artçı depremde oturulabilir raporu verilen otel çöküyor, yardıma gelen bir japon vatandaşı enkaz altında kalıp ölüyor. iki değerli basın emekçisi hayatını kaybediyor. sen yine çıkıp ve bir kez daha utanmadan diyorsun ki; oturulabilir raporu verenlerden hesap soracağız. ya iktidar olma, hükümet olma, devlet olma görevini iyi yapacaksın ya da hesap sorma işini bize bırakacaksın. hem onlarca insanın ölümüne sebep olacaksın, hem de çıkıp hesap soracağız diyeceksin. e sorumlusu sensin. kimden nasıl hesap soracaksın acaba? hem muhalefetsin hem iktidar, hem devrimcisin hem oportünist, hem gerillasın hem kontrgerilla. her şeyi ne de güzel karıştırıyorsun, kafaları da tabi. sen vermedin mi o binaya oturulabilir raporunu. ha senin memurun ha sen. senin yapman gereken çıkıp da yapanlardan hesap soracağız demek değil. zaten sorman gerekiyor, aslına bakarsan işleri bu noktaya getirmemen gerekiyor. çık insan gibi özür dile, haddini aşan bakanların istifa etsinler, işini doğru düzgün yapmayanı görevden al, yargı sürecini başlat sonra da çık de ki ben halkım, halk olarak hesabını sorduk. ama bi zahmet bunları makul sürelerde yap.
kimse senden hesap sormanı istemiyor. sol sosyalist tarzda muhalefet yapıyormuş edasıyla, sloganlarla konuşan provokatör bir başbakanımız mı var ne?
herkes işini yapsın, sen de sorumluluk almayı öğren.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder