Cumartesi, Kasım 19

inanmadığın bir şeyi söylemek yalan söylemekten kötüdür.

hayır, insanın kendini kandırmasından bahsetmiyorum. birine inanmadığınız bir şeyi söylemekten bahsediyorum. ne fark var demeyin, biraz düşününce anlayacaksınız. gelin yine de örnekleyelim. 

mesela bir erkek var diyelim, bir hatunla takılmak istiyor, hani arada sevişiriz falan maksadıyla. şimdi tutup o kadına sen şöyle güzelsin, böyle zekisin şeklinde kur yapar. ahaaha keşke kur yapmak olsa bunlar. kur yapmaktan bile sayılmaz ya, neyse. 

bakın bu adam kendini kandırmadı, ama inanmadığı bir şey söyledi. amaca giden yolda her şey mubah değildir, amaç ne kadar kutsal olursa olsun. kutsal dediğimiz nedir ki hem! erkekten yola çıktıysak, bir kadın bunu yapacak koşullara sahip olmadığındandır çoğu zaman, pek tabi inanmadığı şeyleri söyleyen kadınlar yok mudur, vardır. karşı cinse de hemcinslerine de yapar bunu insanlar. 

konuya gelelim; insanlar bunu çok sık yapıyor, ben de yapıyorumdur belki, kim bilir. o kadar çok söylüyoruz ki birbirimize inanmadığımız şeyleri! oysa kimse aptal değil, pekala anlıyordur karşımızdaki neyin ne olduğunu. yalan söylemek, zor zamanların kurtarıcısı ise, kabul edilebilir. pek çok insan tolere edebilir yalanları. bunun içindir ki beyaz yalan diye bir şey uydurmuşuzdur. ama gel gör ki inanmadığın bir şeyi söylemek fenadır, beterdir. karşındakinin canını yakar, onu üzer, kırar... 

biraz daha cesur olmak her zaman en iyisi değil midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder